Bireysel Terapi
Terapist Randevusu
Bireysel terapi, danışan ile psikoloğun birebir yönettiği bir terapi şeklidir. Amaç danışanın, tepkileri, duyguları, davranışları veya ilişki problemlerini hafifletmektir.
Danışanın psikoloğu ile birebir olarak çalıştığı terapi şekli Bireysel Terapidir. Çift-Aile Terapisinden farklı olarak yalnızca kişi ile uzmanın gerçekleştirdiği seanslardan oluşmaktadır. Amaç kişinin, kendisini fizyolojik tepkiler, duygular, davranışlar, inanışlar veya ilişki problemleri olarak gösteren olumsuz deneyimlerini hafifletmeye yöneliktir.
Bu tür terapiler, grup ya da aile terapileri, gibi başka uygulamalarla beraber de kullanılabilir. Danışanların kendi perspektiflerindeki problemlere örnek olarak; kendini ifade etmede güçlük, uykusuzluk, performans kaygısı, kaygılar ve korkular, kendine güven sorunu, insan ilişkilerinde problem yaşama, öfke patlamaları, tekrarlanan başarısızlıklar gibi konuları örnek verebiliriz. Bu sürecin uzunluğu danışanın ihtiyacına göre belirlenir.
Terapinin amacını psikolog ve danışan ortak karar ile belirler. Terapiye başvuran danışanın hedefi psikoterapi süreci içerisinde değişime uğrayabilir. Buna rağmen terapinin hedefleri şunlar olabilir;
Amaç kişinin, kendisini somatik tepkiler, davranışlar, inanışlar, ilişki problemleri veya duygular olarak gösteren iç sancılarını hafifletmeye yöneliktir.
Online ve Nişantaşı’nda yüz yüze olarak yetişkin bireyler için sağladığımız bireysel terapi hizmeti ile bireyler kendi ihtiyaçları doğrultusunda uzman kadromuzdaki psikologlardan terapi alabilmektedir.
BDT, en hızlı ve en etkili yöntemler arasındadır. Bilişsel Davranışçı Terapi, var olan olumsuz düşünceleri olumlu yönde değiştirmeyi hedefleyen bir psikoterapi yöntemidir. BDT’ye göre düşüncelerimiz duygularımızı ve davranışlarımızı şekillendirmektedir. Aynı zamanda BDT, “şimdi ve burada” prensibini ele alır.
Eye Movement Desensitization and Reprocessing (Göz Hareketleri İle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi) rahatsız edici olayların ve travmatik deneyimlerin bir psikolog kontrolünde belirli göz hareketleri ile yeniden işlenerek bu deneyimlerden sonra ortaya çıkan psikolojik sorunların tedavi edilmesinde kullanılan bir psikoterapi yöntemidir. Psikodinamik Terapi, Bilişsel ve Davranışçı Terapi ve danışan merkezli yaklaşımlar gibi çok iyi bilinen farklı yaklaşımın içeriklerini bir araya getiren EMDR; Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) başta olmak üzere birçok alanda psikologların tercih ettiği bir tekniktir.
Bu davranışçı terapi ekolü, geleneksel davranışçı kuramlardan farklılaşmaktadır. Farklılaşan noktalara baktığımızda öncelikle çözüm odaklı terapinin:
Temelleri felsefenin “varoluşçuluk” akımına dayanan bu yöntemin öncüleri Irvin Yalom ve Rollo May’dir. Irwin Yalom varoluşçu terapiyi “kişinin varoluşundan kaynaklanan konulara odaklanan dinamik bir terapi yaklaşımı” olarak tanımlamaktadır. Ayrıca varoluşçu yaklaşımda insanların temelde iyi veya kötü olduklarına dair iki farklı görüş vardır. Varoluşçu terapide geçmiş zamandan ziyade “şu an” mevcuttur. Ayrıca danışan ve terapist, anlık subjektif yaşantılara odaklanır.
Öncelikle, psikodinamik psikoterapi, analitik geleceği takip eder. Ancak, psikanalizin aklın yapısını (metapsikoloji) ele alan kuramlarını kullanmayan terapi türü psikodinamik psikoterapidir. Terapide değişim:
İlk olarak, Kabul ve Kararlılık Terapisi sürecinde bireylerin farkındalık kazanması amaçtır. Yaşamları boyunca düşündükleri olumsuz düşünceler, hissettikleri duygular, gösterdikleri semptomlar ele alınıp “kabullenme” durumunun gerçekleşmesini hedefleyen bir psikoterapi yöntemidir. Üstelik, ACT terapistlerine göre kabullenmenin artışı ile bireyin psikolojik esnekliği doğru orantılıdır. Kabul ve Kararlılık Terapisi sayesinde danışan olumsuz duygu, düşünce ve davranışları kontrol edebilme veya sonlandırma savaşı yerine onlarla beraber yaşamlarının temel akışına ayak uydurmaktadır. Ayrıca, Kabul ve Kararlılık Terapi seanslarında farkındalık egzersizleri yapılıp uygulama ödevleri verilmektedir.
Bu psikoterapi modeli, birçok yöntemi fonksiyonel bir şekilde bir araya getirmektedir. Örneğin, şema terapinin bütüncül yapısı içerisinde; bilişsel, davranışsal, bağlanma, psiko-dinamik gibi modeller yer almaktadır. Ayrıca şema terapinin çok kapsamlı bir bakış açısı vardır. En önemlisi, Şema terapisi, bireyi ve bireyin problemlerini anlamaya ve açıklayarak bu problemlere çözüm üretmeye çalışır. Ayrıca, Şema Terapisi ile seans süreçleri boyunca düşünce ve davranış olgularını olağan ve gerçek olarak kabul ederiz. Şema terapi, psikolojik bozukluları patolojik olarak değerlendirmemektedir, aksine günlük deneyimler çerçevesinde ele almaktadır.
Psikoterapinin ilgilendiği, çözüm aradığı ve kişiye özel terapi süreci planladığı bazı durumlar mevcuttur. Bazı psikolojik bozukluklar ve yaşam problemleri üzerinde terapi içinde bulunulan durumun hafiflemesini, duruma sebep olan etkilerin atlatılabilmesini ve başa çıkabilmeyi sağlar.
Bireysel Terapi aşağıdaki durumlarda uygulanmaktadır:
Sürecin başı olarak nitelendirilen ilk seans yarı ön görüşme yarı süreci başlatma niteliği taşımaktadır. Çalışma ekolüne bağlı değişmekle beraber genelde 45-50 dakika süren bu seansı süreçteki diğer seans oturumlarından ayırmak mümkün değildir.
İlk bireysel terapi seansında:
Terapi verebilmek için gerekli ön koşullardan bir tanesi Psikoloji Lisans eğitiminin tamamlanmış olmasıdır. Bunun ardından Klinik psikoloji yüksek lisansı yapan kişiler bireysel terapi verebilme yetkinliğine sahiptir. Uzmanlar yüksek lisans eğitimlerine ek çeşitli psikoterapi eğitimleri de alabilirler. Burada dikkat etmeniz gereken nokta uzmanınızın Psikoloji lisansına sahip olmasıdır.
Bu süreçte terapi seanslarının konularını danışanın ihtiyaçları belirler. Psikologlar sordukları sorularla seansa yön verir veya danışanın farkında olmadığı kısımlara değinir. Aynı zamanda, konunun daha derine inmesi için danışana rehberlik eder. Öte yandan, seansta sessizlik ile danışanın akışını takip eder, danışanın aktardığı noktaları dinleyerek süreci analiz eder. Çalışılan ekole göre değişmekle birlikte danışana çeşitli davranışçı teknikler ve ödevler verir.
*Blog yazılarımız sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.
Bireysel terapi uzmanın çalışma ekolüne ve danışanın ihtiyacına bağlı olmakla beraber süresi değişkendir. Bu noktada akut durumlar için 8-10 seans sürebildiği gibi kronik durumlarda ve danışanın isteğine bağlı bir şekilde 2-3 sene de sürebilir.
Terapiye ihtiyacınız olduğunu anlamak için her zaman bir sorunla karşılaşmış olmak gerekmeyebilir. Yaşam standartlarınızı yükseltmek ve psikolojik sağlığınızı güçlendirmek için de bireysel terapiye başlayabilirsiniz.
Psikologların ilaç yazma yetkinliği ve yeterliliği bulunmamaktadır. Psikiyatristler gerekli durumlarda ilaç yazma yetkinliği olan tıp doktorlarıdır.
En iyi terapi yöntemi sorusunun net bir cevabı olmamakla birlikte yaşadığınız duruma ve sizin kişilik özelliklerinize göre size uygun terapi ekolü değişkenlik gösterebilir. Bu noktada aldığınız terapinin etkililiği ve efektifliği kanıtlanmış bilimsel yöntemlere dayalı olması önem taşımaktadır. Uzmanınızla birlikte konuşarak konu hakkında size uygun terapi ekolüne karar verebilirsiniz.