Anti-Sosyal Kişilik Bozukluğu, Bireyde, patolojik davranışların sürekli devam eden genel bir davranış biçimine yansıma durumudur. Sorumsuz ve agresif bir davranış biçimi olarak tanımlanan bu bireyler, toplum kurallarına uymama ve başkalarını aldırış etmeme gibi davranışlarda bulunurlar. Anti-sosyal kişilik bozukluğuna sahip bireyler, sıklıkla ciddi suçlar işler. Ancak bu suçlar için sergiledikleri davranışlarından pişman olmazlar.

 Anti-Sosyal Kişilik Bozukluğu

Patolojik davranışlar, tedavi edilmesi gereken bir bozukluğa dönüştüğünde, anti-sosyal davranış bozukluğu adını alır. Kontrol güçlüğü, anti-sosyal davranışların ortaya çıkmasında ve yavaş yavaş yerleşmesinde çok önemli bir yere sahiptir.

Bu davranışlar çocuklarda, ilkokul döneminde de görülmekle birlikte genellikle ergenlik dönemindedir. Ergenlik döneminde anti-sosyal davranışlar, ergenin psikolojik ve toplum içindeki durumunda tehlike teşkil eden davranışları içerir.

İlkokul ve ergenlik dönemindeki çocuklarda görülen anti-sosyal kişilik bozukluğu davranışlarınaa örnek verebiliriz.  Saldırganlık, arkadaşlarını dövme, kavga etme, bıçak çekme, şiddet gösterisinde bulunma vb. bu örnekler arasındadır.

Okul öncesi dönemde -2 ve 6 yaş arası çocuklarda- bu durum daha nadir ve müdahale edilebilir bir haldedir. Örneğin; küçük yaşta da ‘çalma’ eylemi sadece ‘bir şeyi dayanamayıp alma’ şeklindedir. Ancak bu durum, çocuk okula başladığında alışılmış bir davranış haline gelebilir.

Çocukluk ve ergenlik döneminde davranış sorunları gösteren olguların erişkinlik dönemlerinde anti-sosyal davranış örüntüsüne sahip oldukları (Moffitt 2006), ilaç-madde bağımlığı, suç-işleme davranışı, istenmeyen gebelik, okulu ya da işini terk etme gibi sorunları normal popülasyondan yaklaşık 10 kat daha fazla yaşadıkları (Lee ve ark. 2012) bildirilmiştir.

Daha fazla bilgi almak için Nişantaşı Bi’Şey Seans Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nin uzman ekibine ulaşabilir ve sorularınıza cevap alabilirsiniz.

Bize ulaşmak için;

0(212) 231 94 94
0(552) 156 94 94

iletişim numaralarını arayabilirsiniz.

*Blog yazılarımız sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.